Merhaba
Pedagoji açısından 4 yaşına kadar çalışmamanız uygun olur fakat boşanma aşamasındaysanız eğer ki ihtiyacınız yoksa bu süreçte kızınızın yanında olmanız yerinde olur.
Sevgiler
Merhaba
Pedagoji açısından 4 yaşına kadar çalışmamanız uygun olur fakat boşanma aşamasındaysanız eğer ki ihtiyacınız yoksa bu süreçte kızınızın yanında olmanız yerinde olur.
Sevgiler
Merhaba
Öncelikle iyi bir annesiniz ki bunun için bir uzman görüşüne başvurdunuz. 2 yaşındaki bir bebeğin bu davranışları siz tepki verdikçe davranışını abartır.
Tam da tepkiye göre davranış geliştirme yaşıdır. Lütfen rahat olun çocuğunuz henüz 2 yaşında…
Ben bu yazdıklarınızdan sizi çok kaygılı gördüm. Kaygınız çocuğunuza yansır. Doktora götürmenizi gerektirecek bir durum yok fakat çıkmaza girdiğinizi düşündüğünüz anlar için bir klinik psikologdan destek almanız bu düşünceleriniz için faydalı olabilir.
Sevgiler
Merhaba
Yaş aralığı çok yakın iki çocuğunuz var ve evet işiniz biraz zor.
İlk olarak çocuklarınız 4 yaşlarına gelene kadar anneanne, babaanne, teyze ya da hala varsa bu süreçte baba dışında ayrıca onların yardımları, yakın yaş aralığı olan çocuklu annelerde büyük kolaylık sağlar.
Anlaşamadıklarında oyun alanlarını ayrı tutabilirsiniz, daha bireysel oynayabilirler. 2 buçuk yaşındaki bir kız için dünya onundur kendisi merkez noktadadır. Büyük çocuk her ne kadar bilişsel düzeyde yaşça küçük olsa da neticede abla olduğu için büyük çocuğun haklarını gözetmeyi unutmayın.
Tutumlarınız eşit değil adaletli olursa belki dengeyi sağlamakta bu kadar zorlanmazsınız.
Sevgiler
Merhaba
0-2 yaş dönemi güvenli bağlanma, 2-4 yaş dönemi güvenli ayrılma dönemidir.
Güvenli bağlanmanın yapı taşı tensel temastır. Bu ayrıntıya dikkat etmiş iseniz gönlünüz rahat olsun.
Sabahtan öğlene kadar çalışmanız güvenli bağlanmış bebeğe çok zarar vermez. Oğlunuza kavuştuğunuzda daha fazla zaman geçirerek telafi edebilirsiniz.
Kaygılanmayın, fazla kaygı çocuğuzu da kaygılandırır.
Sevgiler
Merhaba
Her çocuk anne sütünden sonra normal beslenmeye geçişte biraz zorlanabilir ve bu biraz zaman alabilir. Beslenme sorunu olan çocuklarda zaten genellikle uyku sorunu da beraberinde görülür. Fakat bebeğinizin ek gıdaya geçişi biraz uzun sürmüş gibi görünüyor, yalnızca anne sütü de yeterli gelmediği için geceleri sıkça uyanıyor.
Öncelikle, çocuğunuzun büyüme ve gelişmesi yaşına uygun mu değil mi bir çocuk doktorunun görmesi gerekir. Kansızlık, barsak parazitleri, gastroösofageal reflü, çinko eksikliği, enfeksiyonlar ve metabolik hastalıklar da iştahsızlık yapabilir, organik yönde inceleme yapıldıktan sonra psikolojik yönden araştırmalıyız. Fiziksel problem tesbit edilmez ise psikososyal davranışsal bozukluk olduğunu düşünebiliriz. Çocuğunuzun yaşadığı üzüntü, kıskançlık, kaygılar, aile içi çatışma ve uyumsuzluklar gibi negatif duygular yemesini olumsuz şekilde etkiliyor olabilir.
Sevgiler
Merhaba
Isırma, saç çekme, vurma davranışlarını bebekler bu dönemde genelde, “davranış tepkisi” ölçmek için yapar. Isırma, diş etleri kaşındığı için de olabilir. Fakat bahsettiklerinizin nedeni 0-2 yaş arası bebekte güvenin ve bağlanmanın oluştuğu dönemi kapsadığı için, anneden yeterince alamadığı güven neticesinde de oluşabilir.
Sevgiler
Merhaba
Sevgili Emine Hanım
4 yaşın altındayken tırnak yiyen çocuk için genelde duygusal eksiklikten söz edilmez. Ailede tırnak yiyen biri var mı bunu araştırabilirsiniz zira davranış nedeni taklitten ileri gelebilir. Ancak davranış parmak emme yönünde ise taklit dışında duygusal eksiklik araştırılabilir. Bebek 0-2 yaş oral dönemde anne göğsünü yeterince emmediyse güven problemi yaşayabilir, parmak emerek kendini rahatlatabilir. Davranışın alışkanlığa dönüşmemesi için sizin de bahsettiğiniz gibi dikkatini dağıtabilirsiniz, eline meşgale vererek davranışı unutturabilirsiniz. Annenin açıklama yaparak işe gitmesi çocuğun ruhsal gelişimi açısından uygun bir yaklaşım şeklidir fakat güvenli bağlanma 0-2 yaş dönemini kapsarken güvenli ayrılma 2-4 yaş arasıdır. Maalesef 0-4 yaş arası bebeği olan çalışan annelerin bebeklerinde görülen olağan bir durum bu. Endişelenmeyin.
Sevgiler
Merhaba
Değerli Burcu Hanım
Emme refleksi 2 yaşına kadar devam eder. Anne sütü almayan bir bebek için emzik kullanılması daha uygundur. Emziği 24. aydan sonra aşamalı olarak bıraktırabilirsiniz.
Sevgiler
Merhaba
Değerli Ayça Hanım
İki yaşına girmek üzere olan bir çocuğunuz olduğundan söz ediyorsunuz. Çocuğunuzun özerklik dönemi içinde bulunduğunu bilmenizi isterim.1-3 yaş arası özerklik döneminde çocuklar inatçı olabilir, denilenin tersini yapabilir, yaptığı davranış karşısında tepki ölçebilir, meraklıdır, karıştırıcıdır. Dolayısıyla bu süreçte “izinler” ve “engeller” arasında kalan “sınırları” öğretmeniz gerekir. Sözlerinizden farkettiğim esas konu ise anne olarak öncelikle siz sakin olmalısınız. Sakin annenin sakin çocuğu olur. Öfkeli ruh yapısı olan bir annenin çocuğunun karakteri de agresif yapıda şekillenir. İstemsiz bağırdığınızı ifade ediyorsunuz; dürtülerinizi kontrol edemediğinizi görüyorum. Bu konuda bir uzmandan destek almalısınız, bu şekilde devam ettiğiniz müddetçe hem kendinize hem de yavrunuza zarar vermeye devam edersiniz.
Sevgiler
Merhaba
Dünyaya gözlerini yeni açan bu küçük yavru uyku düzenini kurarken bir hayli zorlanır. İlk zamanlar yenidoğan geceleri uyanık geçirir anneyi babayı uykusuz bırakır. Gündüzleri de uyumak ile uyumamak arasında kalır, bir bakarsınız 2 saat uyumuş bir bakarsınız yalnızca 10 dk. O nedenle bebeğinizin uyku düzeni zamanla rayına oturacaktır. Bu süreci daha kolay geçirebilmeniz için size sallanır hamak beşiklerden almanızı önerebilirim.
Sevgiler
Merhaba
Değerli Gül Hanım,
Çocuğunuz tam olarak özerklik döneminin içinde. Gelişimsel döneminin özelliğinden dolayı çocuğunuz zaten denilenin aksini yapacaktır. Otur diyeceksiniz, oturmayacak, kalk diyeceksiniz kalkmayacak, dokunma diyeceksiniz dokunacaktır. Ben merkezciliğinin olduğu ve merak duygusunun en üst seviyelerde bulunduğu bir dönem içindesiniz. 3 yaşına kadar bu iç dinamik artarak devam eder. Çocuk 4 yaşını engellenmeden tamamlar ve çocuğa sınırları da öğretilirse bu dönemi sağlıklı şekilde atlatmış olur. Bilmeniz gereken şey; bu gelişimsel dönemin geçici olduğudur.
Çocuğunuzun burada yaptığı şey aslında sizin tepkinizi ölçmek. Çocuğunuza karşı tepkisiz kalmanız daha doğru olacaktır. Örneğin;çocuğunuzun vurma eylemi karşılığında hiç bir şey olmamış gibi davranmanız ve farklı bir şey ile ilgilenmiş olmanız onun bu davranışını söndürecektir. Çocuğunuzun oluşturmak istediği etki karşılıksız kalmış olacak ve işe yaramamış olacaktır.
Aslında çocuğunuzun amacı sizin canınızı acıtmak ya da çevresine zarar vermek değil, oluşturduğu etkinin kendisine olan tepkisini görmek ve sonuçlarını öğrenmek olduğudur. Genelde yapılan hatalardan biri “Bak aynısı sana yapayım da gör nasıl acıtıyor” gibi verilen tepkisel davranışlar, çocuğun eylemlerini tetikler. Ayrıca; çocuğun vurma eyleminin can acıttığını anlayabilmesi için de empati yeteneğini kazanmış olması gerekir ki bu, onun için çok erken bir yaş Gül Hanım.
“Hayır”ın sihirli gücünü yitirmemek için gerektiğinde “hayır” demek gerekir.Çocuğunuz eğer kendisine ya da çevresine karşı tehlikeli bir davranışta bulunursa bu durumda yapacağınız şey; kararlı ve sevecen bir tutum ile çocuğunuza yaklaşmanız ve o tehlikeli davranış karşısında “hayır” demenizdir.
Sevgiler
Merhaba
Değerli Tuba Hanım, Hasan’ın yaşıtlarına göre konuşmasının geri olduğunu dile getirmişsiniz. Dil gelişimini en çok olumsuz etkileyen unsurların başında TV izlemek gelir. Eğer izliyorsa kademeli olarak azaltın. Ayrıca her gece düzenli olarak masal ve hikaye okumaya özen gösterin çünkü dil gelişimine ve hayal gücü gelişimine ciddi oranda destek sağlayacaktır.Bununla birlikte aile içinde muhabbeti sohbeti artırabilirsiniz özellikle Hasan’ın konuşmasını sağlayabilirsiniz, Hasan’a sorular sorabilirsiniz ve iyi bir dinleyici olup onun konuşmasına teşvik edebilirsiniz. Elbette kreşe gitmesinin faydası olacaktır fakat 4 yaştan önce kreşe gitmeyi ben biraz erken buluyorum.Vurma davranışına gelince; Hasan konuşarak kendini ifade etmekte zorlanıyorsa elbette çareyi beden dilini kullanmakta bulacaktır. Hasan’in vurma davranışı başkasına zarar vermek için değil “kendini ifade edemediği” için öfke ile başvurduğu yöntemdir.3 yaş sendromu ya da 2 yaş sendromu yoktur. 2-3 yaş arası olan özerklik dönemi vardır. Bu dönemde çocuk denilenin aksini yapar. Öğrenmelerin çoğu bu dönemde oluşur. Ayrıca özgüven oluşumunun temelleri bu dönemde atılır. Engellemek çocuğun karakter gelişimine zarar verir.Hele ki bağırmak, çocuğu çok korkutur pısırıklaştırır ya da aksini yapar bu kez de çocuğa söz geçiremezsiniz.
Dengeyi bağırarak sağlamanız yanlış bir yöntem olur. Bunun yerine sevgi ile yaklaşmaya çalışın. Çocuklarınızın bu davranışlarını içinde bulundukları gelişimsel dönemin bir parçası olduğunu hatırlayın. Bunu göz önüne alarak sabırlı olmaya çalışın.Anne sevgi dolu ise çocuk sevgi doludur. Anne bağırıyorsa emin olun çocuk da bağıracaktır. Çocukluk dönemlerini sağlıklı atlatan çocukların ergenlikleri ve yetişkinleri de sağlıklı olur.
Sevgiler
Merhaba
Sevgili Ülkü Hanım
Erken dönemde sütünüzün kesilmesi sizi çok üzmüş. Çocuğunuz ile aranızdaki güvenli bağlanmanın etkilenmesi konusunda endişe yaşıyorsunuz. Elbette emziren anneler bebekleri ile daha kolay bağlanma gerçekleştirebilir fakat emziremeyen annelerin ise bebekleri ile bağlanma gerçekleştiremez olduğu anlamına gelmez. 0-2 yaş döneminde anne ile bebeğin ten teması bilhassa önemlidir. Çocuk anneyi emerken ten teması daha çok olduğu için bağlanma kolay gerçekleşir. Emziremiyor oluşunuzdan dolayı bebeğinizle ile ten teması göstermeye gayret edin. Çalışıyor olmanız sebebi ile ten teması sizin için çok daha fazla önem taşır. Aslında minimum 2 yaşından önce bir annenin çalışmasını pek önermiyorum çünkü ilerleyen yıllarda annesinden erken ayrılan (0-4)çocuklarda davranış bozuklukları gözlenebiliyor. Küçük bir bebekle çalışan anne olmak çok zor. Size yardımcı olabilecek bir eş, kayınvalide ya da anne var ise işiniz kolaylaşabilir fakat yine de akşamları işten geldiğinizde mümkün olduğunca kızınız ile yakın temas halinde olun ve duygusal ihtiyacını karşılayın. Bebekler annesinin kokusuna, dokunuşuna ilgisine, sevgisine, şefkatine fizyolojik ihtiyaçları kadar ihtiyaç duyar.
Sevgilerimle
Merhaba
Sevgili Vildan Hanım
2 yaşına girecek bir oğlunuz var. Oğlunuzun sürekli kendisi ile ilgilenilmesi ve kendisi ile oynanmasını istemesi sizi çok yoruyor. Özellikle de misafirliğe bir dostunuzun evine gitmiş iseniz kendi akranları ile oynamayı değil sizinle oynamayı tercih ediyor bu da sizi mutsuz ediyor.
Vildan Hanım’cığım, bu dönem çocukları ben merkezcidir ve kendi yaşıtları ile anlaşması pek kolay değildir bu yüzden çocuk anne ile oynamayı tercih eder. Misafirlikte de olsanız çocuk için bu bir şeyi değiştirmez. Onun bulunduğu her ortam onun mekanıdır. Gittiği her yeri karıştırmak ister, dağıtmak kurcalamak ister. Düzenli ve titiz bir anne olduğunuzu anlıyorum fakat çok düzenli ve titiz annelerin çocuklarında ileriki dönemlerde bir takım davranış bozuklukları gözlenebilir bu yüzden bu konuya dikkat etmenizi öneririm. Çocuğunuza evinizi yaşanabilir, hareket edebilir, her şeyi karıştırabilir bir hale sokmaya çalışın ve “hayır” ı gerekmedikçe kullanmayın. “hayır” sınırları belirleyen sihirli bir kelimedir sık kullanılırsa büyüsü bozulur. Evinizin düzenini çocuğa göre ayarlayabilirsiniz, misafirliğinizi de azaltabilirsiniz. Ben olsam misafirlikte de çocuk ile oynarım çünkü çocuğun ihtiyacı olan oyunun yeri ve zamanı yoktur. Ağzındaki lokmayı uzun süre tutması ise yine inatçılıktan yani yine gelişimsel özelliğinden. Bunların hepsi geçicidir, oğlunuzla bu bol bol onunla oynayarak geçirin bu dönemi. Davranışları karşısında da kararlı sabırlı ve sevecen tutum gösterin ki olumsuz davranışları oluşmasın.
Sevgilerimle
Merhaba
Değerli Nagihan Hanım
“Eğer çocuğunuz,
Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa,
Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,
Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,
aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,
Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir. (otizmvakfi.org)”
Çocuğunuzu görmeden otizm konusunda yorum yapmam mümkün değil. Bu konuda uzmandan yardım almanız doğru olacaktır.
Sevgilerimle
Merhaba
Sevgili Nagihan Hanım
Çocuklar 2 yaşına kadar bulduklarını ağızlarına götürürler bu davranış ile nesneyi tanımış olurlar ya da diş etleri kaşındıkları için ağızlarına bir şeyler götürme ihtiyacı duyarlar fakat oğlunuzdaki durum bundan farklı. Öncelikle bir çocuk hekimine gitmeniz ve çocuğunuzun kan değerlerine baktırmanız gerekir. Çünkü besinsel eksikliklerden demir, kalsiyum, çinko, B1 Vitamini, B6 Vitamini eksiklikleri çocuğunuzun yabancı maddeye yönelmesine neden olmuş olabilir. Sonrasında çocuğunuzun psikososyal ve nörolojik gelişiminde araştırma yapılması gerekebilir. Problemin kökünü bulunmadan çocuğunuza engel olmanız problemi çözmeyecektir.
Sevgilerimle
Merhaba
Sevgili Nihan Hanım,
Yeniden bağlanma konusunda destek almak istediğinizi belirtmişsiniz. Fakat sayfam üzerinden danışanların yalnızca pedagojik sorularını cevaplandırıyorum. Pedagojik destek almanız için yüz yüze danışmanlık alabileceğiniz bir uzmana başvurmanız gerekir.
Bunun dışında sormak istediğiniz bir soru varsa yardımcı olabilirim.
Sevgilerimle
Merhaba
Sevgili Dilek Hanım
2 yaşında hareketli bir oğlunuz var ve baba ile iletişim noktasında sorunlar yaşıyorsunuz. Babanın ilgisizliği ve sert tutumu çocuğunuzu olumsuz yönde etkiliyor. Yaşanan durum da sizi fazlasıyla rahatsız ediyor.
Dilek Hanım’cığım evlilik yani aile hayatı tek başına yüklenilecek bir sorumluluk değildir. Bu size ağır gelebilir. Yükünüzün ağırlığından da en çok çocuğunuz etkilenir. Çocuk eğitiminde eşten en çok beklenen ihtiyaç onun duygusal desteğidir. Bu ihtiyaç ise eşler arasında karşılık olmalıdır ki çocuk duygusal olarak beslenebilsin. Size, eşiniz ile birlikte bir aile danışmanından yardım almanızı öneririm.
Sevgilerimle