Tüm dünya olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Bu süreci en çabuk ve en sağlıklı atlatabilmenin yolu ise toplumca sosyal izolasyon !
Bir süre evimizden çıkmamak, çok mecburi durumlarda dışarı çıkmak, çıktığımızda ise virüsten korunma ve yayılmasını önleme kurallarına uymak bu salgından bir an evvel kurtulmamızı sağlayacaktır.
Toplum ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta işini gücünü bırakıp yeter ki ülkemiz virüsten bir an evvel kurtulsun deyip çoluk çocuk evden hiç çıkmayanlar var, diğer tarafta ise sanki koronavirüsün kendilerine hiç gelmeyeceğinden eminmiş gibi ya da virüsten bihaber şekilde hayatına aynı şekilde devam edenler var.
Maalesef sosyal izolasyona tüm toplum olarak uymadıkça, evinde kalanlar boş yere kalır, dışarıda hayatına devam edenler de virüsün yayılmasına sebep olduğu için ülkenin batışını ve kendisinin de işsiz kalışını izleyebilirler.
Elbette evine ekmek götürmek zorunda olanlar, ay sonunu getiremeyenler, kirasını ödemekte zorlananlar var ama şu bir gerçek ki bu virüs yayılmaya devam ettikçe maalesef ülke olarak ekonomimizin toparlanmasının daha da uzayacağını düşünüyorum. Yani bu şekilde toplumun bir kısmı çalışıp bir kısmı da evde oturursa zamanla yarım yamalak dönen çarklar işlevselliğini yitirebilir ve herkes bu durumdan ciddi zararlı çıkabilir. Aç kalacağım korkusuyla işine giden kişiler bir müddet sonra gidecek iş de bulamayabilirler. 14 gün kuralı çok büyük bir zaman dilimi değil hayatı 2-3 haftalığına durdurmak çok zor değil.
Sosyal izolasyon sorumluluğu, bireysel sorumluluk olmaktan çıkmış toplumsal bir sorumluluk olmuştur.
Bu endişeli günlerde evde beklemek gerçekten kolay değil ama unutmayalım ki en güvenilir yer, evimiz !
Her zaman dünya telaşesinden, işlerimizin yoğunluğundan dem vurmuyor muyuz? Öyleyse haydi bu süreci fırsata çevirelim!
Bol bol kitap okuyalım, ailecek film izleyelim, oyunlar oynayalım, sohbet edelim, hep beraber mutfağa girip en sevdiğimiz yemekleri pişirelim. Eşimizle ve çocuğumuzla bolca güzel vakit geçirelim.
Fakat;
Haberlere her saat başı bakarak motivasyonumuzu düşürmeyelim.
Sosyal medyayı sürekli takip ederek yalan yanlış haberlere kanmayalım.
Çocuklarımızın önünde bu virüsten sürekli bahsederek onların kaygılarını da artırmayalım.
Çocuklar bizim ruh dünyamızın aynaları olduğunu ise hiç unutmayalım.
Biraz sabredeceğiz! Evimizi daha neşeli ve verimli hale getirerek kaygımızı en aza indirgeyeceğiz.
Yazının yayınlandığı site linki: https://www.sabah.com.tr/saglik/2020/03/27/sosyal-izolasyon-toplumsal-sorumluluktur