14 yaşındaydı, yaz günü başındaki beresiyle gelmişti. Saçlarımdan utanıyorum o yüzden beremi hiç çıkarmıyorum, gitmediğim doktor kalmadı, doktorlar bunun psikolojik bir hastalık olduğunu söylüyor, ben artık saçlarımdaki egzamadan kurtulmak istiyorum dedi ve sözlerine devam etti
Birgün bir sıra arkadaşı: “Sen en son ne zaman duşa girdin, git bi saçlarını yıka da öyle gel okula” dediği an kendimi dünyanın en değersiz, en pis çocuğu hissettim diyerek sözlerini zor tamamladı.
Özdeğer algısı, kişinin kendini ne kadar değerli gördüğüdür. Kendini değerli görmeyen kişi, hem kendine hem de etrafına öfke duyar. Bu öfke aslında hayata baktığı pencerenin karanlık tarafıdır yani kendini değerli görmediği için kendini beğenmez, kendinde kusur arar, kusurlarıyla kendini kabul edemez, bundan dolayı da kendini hep suçlama eğilimi gösterir ve başkalarının bakışlarında, sözlerinde art niyet arar.
Değerli dost; kusursuz insan yoktur lakin, kusurlarıyla barışık insan vardır. O nedenle özdeğerin yükseldikçe kusurların kapanır, özgüvenin artar ve her durumda mutlu olman kolaylaşır. Kim ne derse desin söylenen şeye takılmadan cesurca kendini koruyabilme sanatın gelişir. Sen yeter ki kendindeki güzellikleri fark et, kendini kusurlarınla kabul et, değeri başkalarının sözlerine ve davranışlarına değil kendi duygu ve düşüncelerine vererek kendi değerini artır.
Müjde Yahşi