Hiçbir Şey Şefkatle Dokunularak Büyütülmüş Olmanın Yerini Dolduramaz

İnsan ne kadar büyürse büyüsün, hiçbir şey şefkatle dokunularak büyütülmüş olmanın yerini dolduramaz. İnsanın dokunmaktan çok, dokunulmaya ihtiyacı vardır. Nasıl ki yaşamımızı sürdürebilmemiz için gıdaya ihtiyacımız varsa, dokunulma ihtiyacımız da o denli yaşamsaldır. Hatta öyle ki; yetersiz dokunularak büyüyen çocuklar, şefkatle ve yeterince dokunularak büyüyen çocuklara göre daha kısa ve hastalıklı yaşam sürdükleriyle ilgili araştırmalar…

Dokunulmaktan Hoşlanmıyorum. Eşime, Hatta Çocuğuma Nadir Dokunuyorum.

Neden insan dokunulmaktan hoşlanmaz ki? Neden fiziksel temasa kapatır kendini? Neden en sevdiklerine dokunmayı arzulamaz, öylece uzaktan sevmekle yetinir? Dokunulmaktan hoşlanmamamız, ne doğuştan gelen, ne de sonradan olan kişilik özelliğimizdir. Dokunulmaktan hoşlanmamamız, çocukluktan getirdiğimiz yaranın ta kendisidir. Fiziksel temas, doğduğumuz andan itibaren ihtiyaç duyduğumuz sevginin gösterilme biçimidir. Yani duyulan bu ihtiyaç; şefkatli dokunuştan başkası değildir.…