Okullardaki en yaygın ve tehlikeli problemlerden biri, AKRAN ZORBALIĞIDIR.
Akran zorbalığında zorba ve kurbanın 2 ortak özelliği vardır.
Her ikisinin de duygu dünyaları yaralıdır ve problem çözme becerileri zayıftır.
Zorba çocuk, içindeki değersizlik duygusunu gözüne kestirdiği kurbanını ezerek sağlamak isterken, kurban çocuk da yetersizlik duygusuyla uğradığı zorbalık karşısında sessiz kalarak kendi kabuğuna çekilmeyi seçer. Akran zorbalığındaki sinsi tehlike; süreklilik göstermesi, şiddetini giderek artırması, arkadaşların seyirci kalması ve kurbanın bu durumu kimseyle paylaşmamasıdır.
Problem çözme becerisi sonradan kazanılan ve insanı diğer yaratılmışlardan ayıran üstün bir özelliktir. Problem becerisi gelişmemiş çocuk, çözüme odaklanmak yerine ya tıpkı zorbanın yaptığı gibi kendini kanıtlamaya odaklanır ya da kurbanın gösterdiği tepkideki gibi donakalır.
Zorbalık karşısında her iki çocuğa da suçlayıcı ve tehditle yaklaşmak, en yanlış tutum olacaktır. Nihayetinde her ikisinin de çocuk olduğu asla unutulmamalıdır.
“Sen de kendini korusana?
O sana vururken sen ne yaptın?
Sen de ona bir tane patlatsaydın ya!
Ezik misin sen!”
Ya da;
“Ne biçim çocuksun sen!
Sürekli senden şikayet geliyor!
Bıktık senin problemlerinden!
Derdin ne senin!
Seni okuldan alacağım!”
Şeklinde gösterilen tutumlar asla işe yaramayacaktır aksine problemi daha da körükleyecektir.
İlk etapta çocuktan problemi kendi başına çözmesi istenmelidir. Çocuk problemi getirdiğinde iyi bir dinleyici olup, çocukla yansıtıcı dil kullanılmalıdır bu sayede çocuğun problem üzerinde düşünmesi ve kendisinin çözüm bulması sağlanmalıdır.
Bilinmelidir ki zorba çocuk, antisosyal davranışlarından ötürü suça daha eğilim gösterebilirken; kurban çocuk ise, özgüven eksikliğinden ötürü sosyal anksiyete gibi anksiyete bozuklukları ile karşı karşıya kalabilir.
Problemi kendi başına çözemeyen çocuk karşısında yapılması gereken şey; ailenin çocuk ile sağlıklı iletişim kurduğuna emin olması, rehber öğretmen, müdür ve söz konusu olan çocuğun velisi ile “empatik dil” kullanılarak iletişimde olunması ve mutlaka her iki çocuğun da çocuk psikoloğundan yardım alması sağlanmalıdır.
Müjde Yahşi