Annelerin Çocukları için Kurduğu Cümlelerde “BİZ”li İfadeler

Bazı annelerin çocukları için kurduğu cümlelerde “BİZ”li ifadelere yer verdiğine şahit oluyorum.   ÖRNEĞİN : “Babamız eve geç geliyor” “Okulumuza pek alışamadık” “Ödevlerimizi yapmak istemiyoruz”   DOĞRU CÜMLELER ŞU ŞEKİLDE OLMALIDIR: “Babası geç geliyor” “Kızım okuluna pek alışamadı” “Oğlum ödevlerini yapmak istemiyor”   DEĞERLİ ANNE BABALAR Birey olmak, ben olmaktan geçer. İlk bireysellik adımımız anne…

20 Yıllık Evliyim ve Farkettim ki Çocuklarıma İyi Bir Anne Olmamışım

Kimi annneler kendi bildiklerinin en iyisini çocuklarına yapmak için çok çabalarlar ve bu çabaları çoğu zaman fedakarlık boyutunda olur. Fedakarlık yönleri baskın olan bu anneler farkında olmadan çocuğuna müdahaleci, kaygılı ya da koruyucu tutumlar gösterebilir. Zaman geçer, çocuklar büyür, anne artık tecrübe eder ve anlar ki gösterdiği fedakarlık hem kendine, hem de çocuklarına ancak zarar…

Beynin Düşünme Alanı Olan Prefrontal Korteks

Çocukluk Dönemi’nde, beynin düşünme alanı prefrontal kortekste bulunan her bir nöron (sinir hücresi) kullanılmak için Ergenlik Dönemi’ne kadar hazır halde bekler.   Örneğin; Bisiklet sürmek, futbol oynamak, yüzmek, kitap okumak gibi aktiviteler ergenlik öncesi dönemde düzenli tekrarlanırsa beyinde bekleyen ilişkili nöronlar aktive olur ve işlevsel hale gelir dolayısıyla ergen gelecek hayatında o aktiviteye yönelik alışkanlık…

Arkadaşlarımla anlaşıyorum ama EŞİMLE ANLAŞAMIYORUM

Eşimiz ile arkadaşımız arasındaki iletişim kanallarımız farklıdır. Eşimiz ile en mahrem duyguları paylaşarak anlaşırız lakin, diğer insanlarla sıradan duyguları paylaşarak anlaşırız. Eğer ki eşimizle eş olmayı unutup yatakları ayırmışsak, aynı salonda otururken farklı koltuklarda oturup her ikimizde elimize telefonumuzu alıp kendi dünyamıza dalmışsak, aynı ortamda birbirimizin duygularından ve düşüncelerinden bihabersek o halde biz o evde…

Otorite, Çocuğun Durması Gerektiği Yeri Öğreten Bir Sistemdir

Otorite, çocuğun durması gerektiği yeri öğreten bir sistemdir. Ebeveyn becerilerinin olmazsa olmazlarından biridir. Çocuklar yanlış yaparak doğruyu tecrübe ederler. Çocukların yanlış yapması değildir problem olan. Problem, yanlışa karşı verdiğimiz tepkilerimizdir. Tepkilerimiz, otoritenin bel kemiğidir. Öyle ki bazen verdiğimiz tepkilerin dozu kaçabilir ve çocuk o yanlış davranıştan ne ders çıkarabilir ne de o yanlış davranışı bırakabilir…

Hiçbir Şey Şefkatle Dokunularak Büyütülmüş Olmanın Yerini Dolduramaz

İnsan ne kadar büyürse büyüsün, hiçbir şey şefkatle dokunularak büyütülmüş olmanın yerini dolduramaz. İnsanın dokunmaktan çok, dokunulmaya ihtiyacı vardır. Nasıl ki yaşamımızı sürdürebilmemiz için gıdaya ihtiyacımız varsa, dokunulma ihtiyacımız da o denli yaşamsaldır. Hatta öyle ki; yetersiz dokunularak büyüyen çocuklar, şefkatle ve yeterince dokunularak büyüyen çocuklara göre daha kısa ve hastalıklı yaşam sürdükleriyle ilgili araştırmalar…

Dokunulmaktan Hoşlanmıyorum. Eşime, Hatta Çocuğuma Nadir Dokunuyorum.

Neden insan dokunulmaktan hoşlanmaz ki? Neden fiziksel temasa kapatır kendini? Neden en sevdiklerine dokunmayı arzulamaz, öylece uzaktan sevmekle yetinir? Dokunulmaktan hoşlanmamamız, ne doğuştan gelen, ne de sonradan olan kişilik özelliğimizdir. Dokunulmaktan hoşlanmamamız, çocukluktan getirdiğimiz yaranın ta kendisidir. Fiziksel temas, doğduğumuz andan itibaren ihtiyaç duyduğumuz sevginin gösterilme biçimidir. Yani duyulan bu ihtiyaç; şefkatli dokunuştan başkası değildir.…

Kurban Bayramı Çocuğa Nasıl Anlatmalıyız?

Kurban Bayramı tıpkı ölüm gibi, boşanma gibi, depremler gibi soyut bir kavram olduğu için çocuğun yaşı ve bilişsel gelişimi dikkate alınarak anlatılmalıdır. Özellikle 7 yaş öncesi çocuğa kurbanlık hayvanların kesilmesi üzerinde yoğunlaşılarak değil daha çok; et yiyemeyenlerin et yediği, fakirlere et ve para yardımlarının yapıldığı, akrabaların ziyaret edildiği bir bayram olarak anlatılabilir. Mesela şöyle söylenebilir.…

Psikolojik Olarak Sağlam Çocuk Yetiştirmenin Sırrı

Hayat devam ettikçe türlü türlü risklerle karşı karşıyayız. Ekonomik zorluklar, depremler, savaşlar, hastalıklar, boşanma ve ölümler yaşam boyu karşılaşabileceğimiz belli başlı risklerdir. Peki karşımıza çıkan bu riskler kimi insanları hiç etkilemezken kimi insanları neden hayata karşı daha ümitsiz, mutsuz ve kaygılı yapar? Yani bazı insanlarda neden Kaygı Bozuklukları, Depresyon ya da kronik rahatsızlıklar varken, neden…

Hayatın İlk 5 Yılı Çok Kritik!

Beyin, nöronlardan yani sinirlerden oluşur. Defalarca kullanılan nöronlar aralarında güçlü bağlar kurar, kullanılmayanlar ise budanıp atılırlar. 5 yaş öncesi bir çocukta her bir saniyede 700 adet, nöronlar arası bağlantı kurulur dolayısıyla bir çocuk teknoloji ile ne kadar erken yaşlarda tanışırsa beyin yapısı o kadar değişkenlik gösterir. Nöronlar, çevresel uyaran aldıkça kendi aralarında bağlantılar oluşturarak çoğalırlar.…